Aşık Enver Saraç (Ummanoğlu)
Dostu akrabayı unuttuk vallah Sevgiyi, saygıyı kaldırdık şükür Aktüeliz, modacıyız maşallah Olmayanı bizler oldurduk şükür Ummanoğlu şaş bakınca tes temiz Sözü yalan, işi çürük ustamız Doktor para, çare bulmaz hastamız İnsanlığı çoktan öldürdük şükür |
||
1961 yılında Kars ili, Selim İlçesinde doğdu. Aşık Ummani Kurşun
Saraç’ın oğludur. İlkokulu Selim ilçesinde, ortaokulu Krd.Ereğli’de
bitirdi. Orta okul mezunudur. 1974 yılından itibaren Bursa’da ikamet
etmektedir. 1978 yılından bu yana şiir ve saz sanatı ile
uğraşmaktadır. Aşıklık sanatını babasından öğrendi. Bir çok
yarışmalara, halk konserlerine katıldı. Radyo ve Televizyon
programları yaptı. Erdinç TİP |
||
|
||
Eserlerinden bazıları: |
||
ÖLDÜRDÜK ŞÜKÜR Dostu akrabayı unuttuk vallah Sevgiyi, saygıyı kaldırdık şükür Aktüeliz, modacıyız maşallah Olmayanı bizler oldurduk şükür Kayboluyor günden güne özümüz Sinemizi yaktı kendi közümüz Oğul köçek, dansöz oldu kızımız Eve delileri doldurduk şükür Bizler çağ atladık diyorlar güya Büründük hepimiz bir başka huya Özenti duyunca Bülent Ersoy’a Fazlalıklar varmış aldırdık şükür Her köşe başını tutmuş bir dayı Kapalı zarflarda verilir payı Ağam sensin, Paşam! Sen deyi deyi Ayıya kavalı çaldırdık şükür Her senaryo her filimde biz varız İçten içe coşar, taşar, kaynarız Teneke sesini duysak oynarız Velhasılı toptan çıldırdık şükür Ummanoğlu şaş bakınca tes temiz Sözü yalan, işi çürük ustamız Doktor para, çare bulmaz hastamız İnsanlığı çoktan öldürdük şükür GEÇTİ ÖMRÜM Hayatım sanki bir rüya, bilemedim geçti ömrüm Kavruldum dost diye diye, bulamadım geçti ömrüm Felek çevirdi tersimi, balyozla dövdü örsümü Önüme koydu dersimi, alamadım geçti ömrüm Dertler baş verdi ard arda, al ver ettim hep zararda İkrar kılıp bir kararda, kalamadım geçti ömrüm. Zay ettim altın çağları, meyve ektiğim bağları Ferhat gibi şu dağları, delemedim geçti ömrüm Özüm sandım ulu çınar, devrildim de içim yanar Göz yaşlarım kanlı pınar, silemedim geçti ömrüm Çar kitabın yapısına, gönül hayran hepisine Bir kamilin kapısına, gelemedim geçti ömrüm Ummanoğlu aç gözünü, Hakka ram eyle özünü Yunus gibi aşk sazını, çalamadım geçti ömrüm SELİM İLÇESİ’NE Gurbet özümüzü yedi tüketti Doldu özleminle gözlerim Selim Hasret zulüm oldu canıma yetti Özümü yaralar sözlerim Selim Otuz beş yıl tamam ayrıyım senden Canandan, ahbaptan, dosttan, yarenden Bir haber beklermiş sevdiğim benden Sevda var canımda sızlarım Selim Bülbül nasıl yaşar altın kafeste Hicran nağmeleri ayrı bir beste Hayat girdabında ben son nefeste Sana kavuşmayı gözlerim Selim Çıksam yaylalara baksam düzüne Koçak yiğidine sona kızına Yandırsam bağrımı aşkın közüne Solan gençliğimi özlerim Selim Ağyara düşmüşüm kadrimi bilmez Hasretlik çekerim yüreğim gülmez Gönül kışa vurdu baharım gelmez Vuslattır çözülmez buzlarım Selim Ayrılık ölümden acıymış meğer Hasret kırbacıyla sinemi döver Bahtım yad ellerde ölmekse eğer Mezarımda sönmez közlerim Selim Enver Ummanoğlu’n böyle meramı Ecel listesin de gördüm sıramı Ellere açmadım gizli yaramı Yıllara pay ettim gizlerim Selim |
DİVAN (Düşermiş) Çağlayıp sana gelenler selden sele düşermiş Özünde cevher olanlar elden ele düşermiş Sarraf olan altın tartar, insan ölçer arifler Akıldan yoksul kalanlar puldan pula düşermiş Hakkın çeşmesinden mürşit testisini doldurur Ehli kamile varmayan muhabbeti kaldırır Bahçıvan olmayan bağban bağda gülü soldurur Gülün kadrini bilenler, daldan dala düşermiş Sevdalıdır deli gönül has insanın hasına Özü merdin sözü merdin zehir koy ye tasına Aslı bozuk nesli bozuk çekermiş atasına Merkebi örnek alanlar külden küle düşersin Mecnun, Leyla’sını arar Aslı ise Keremi Asilzade helal arar aslı bozuk haramı Zenginler dengini arar yoksulun ne meramı? Talihi, bahtı solanlar halden hale düşermiş Ummanoğlu’nu gezdiren diyar diyar illerde Ne varlıktır ne yoksulluk ömrü geçti yollarda Yunus gibi Hak der gezer, sahralarda, çöllerde Ferhat gibi dağ delenler, dilden dile düşermiş RÜSTEM ALYANSOĞLU’NA ŞİKAYET Bacanağın Azrail’e bir mektup Yazdık Alyansoğlu haber aldın mı? Son umudu A.B.D.’ye bağladık Gezdik Alyansoğlu haber aldın mı? Türkiye sevmişti sohbet, sözünü Yanık yanık çalar idin sazını Konuşurdun gerçeklerin özünü Çözdük Alyansoğlu haber aldın mı? Şimdi yine ayakkabı çalan var Memlekette yağmalar var talan var Aziz yurdu orta iki bölen var Sezdik Alyansoğlu haber aldın mı? Özenti var senfoni, pop, batıya İtibar var hırsız ile kötüye Uydu anten dikti herkes çatıya Kızdık Alyansoğlu haber aldın mı? Dolar karşılığı kaybettik dini Dönmeler var hanımlar gezer mini Tutamadık ettiğimiz yemini Bozduk Alyansoğlu haber aldın mı? ………………….. Su ektiler verdiğiniz çabaya Emeğiniz uçtu gitti hebaya Saygı göstermiyor evlat babaya Azdık Alyansoğlu haber aldın mı? Solcu kardaş sol yanından soluyor Ülkü kardaş beyhude boş uluyor Ummanoğlu hep fakire oluyor Bezdik Alyansoğlu haber aldın mı? YOLUMA DÜŞTÜ Bir güzel seyrettim Azerbaycanlı Şaşırıp bir ceylan yoluma düştü Sordum evli misin yoksa nişanlı Yıktı kaç kabağın dalıma düştü Asalet dağılır narin gezende Dili bülbül sözü, özü nazende Eritti yağımı gözün süzende Bir sancı belirdi soluma düştü Gezif dolaşıram derdi gam ile Savruldum rüzgarla estim sam ile İsmini sorunca dedi Tamilla* Adı ezberimde dilime düştü Ummanoğlu girdi hayal düşüme Dedim taç ederim seni başıma Dedi yaz gelmez ki döndüm kışıma Sızdı gözyaşları selime düştü *Tamilla: Fransızca bir kelime olup, “dağda açan kır çiçeği” anlamıma gelmektedir. |
|
|
Arguvan Radyosu © 2009 2020 TASARIMSerkan. |