ZİYARETÇİ DEFTERİ
Ziyaretçi Defterine Yaz
TADI MI KALDI //
Neyi bekliyorsun, be sersem adam
Bir yarenin dostun, adı mı kaldı
Bir kuru selamdan, kaçan kaçana
Sevginin sohbetin, tadı mı kaldı
Bozuldu bozdular, ademin huyun
Tadı da kalmadı, ekmeğin suyun
Allah için bize, ne oldu deyin
Yiğidim diyenin, hası mı kaldı
Ali Rıza´m dedim, amma nafile
Kullar anlamadı, yaradan bile
Ağızlarda yalan, işler de hile
Nerde o madenler, pası mı kaldı
(ABDAL ÖLMEM KİTABIMDAN)
Saygılarımla..
487
Ziyaretçi defteri kaydı
<< Başlangıç < Önceki 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Sonraki > Son >>
Ali Rıza UĞURLU
21 Nisan 2015 09:09 | Malatya
BU MEMLEKET BİRİLERİNİN TAPULU BABA MİRASI GİBİ KULLANILAMAZ //
Şöyle ki, siyasetin cılkı çıkmış bir ülkede yeminli söz sahipleri fakir yoksullara ‘’fiş ile ekmek al diyebiliyorlar..
Görülen o ki, kocaman bir çağdaş dünyadan koparılıp ekonomiyi de içini boşaltıp bir çuval ağzı gibi büzüp, yokluğa mahkum edilen ‘’ülkenin ‘’Asıl yurttaşlarına, fişle ekmek al aç karnını doyur diyebiliyorlar..
Bu fotoğrafa ‘’ar mı ya da ayıp mı demek yakışır, herkes de düşünmelidir..
Öyleyken, İşsiz aşsız açlığa mahkum edilen onca o insanlar ülkelerine ve kendi yaşam ve yarınlarına nasıl bir pencereden bakmaktalar, oda merak konusu…
Yani, bu sistemin adını ne koymalı? ‘’Hak ve hukukuna ‘’singer çekilmiş başı boş yani ülke bir zorba işkalında, o aylık ekmek fişi ve benzeri sadakalarla yaşamaya zorlananlarda, onların kulu kölelerimi bilmeli..?
Ve böylece okka zorbalar tüm dünya ya dönüp ‘’bizde de demokrasi ve insan hakları var, diyebilecekler he..?
Seçim var, ‘’egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, ‘’gel bizi seç görev ver, deyip oylanacaksınız, sora da o ülke sizin baba mirası mülkünüz gibi kullanacak ‘’har vurup harman savurup ve size görev veren ‘’tabanınız değil ‘’tavan olan yüce halkları da, aylık ekmek fişleriyle yaşamaya mahkum edeceksiniz..?
-Utanmadan sisteme yamanıp bunun adına bir de kader diyebilen yobazlara ne demeli.?
-İnsan onuru ayaklar altına alınamaz, sözün öz ve kısası, ‘’Ey halklar bu ülke birilerinin baba mirası değil, hepinizin ortak malıdır, uyanın artık..
Saygılarımla..
Şöyle ki, siyasetin cılkı çıkmış bir ülkede yeminli söz sahipleri fakir yoksullara ‘’fiş ile ekmek al diyebiliyorlar..
Görülen o ki, kocaman bir çağdaş dünyadan koparılıp ekonomiyi de içini boşaltıp bir çuval ağzı gibi büzüp, yokluğa mahkum edilen ‘’ülkenin ‘’Asıl yurttaşlarına, fişle ekmek al aç karnını doyur diyebiliyorlar..
Bu fotoğrafa ‘’ar mı ya da ayıp mı demek yakışır, herkes de düşünmelidir..
Öyleyken, İşsiz aşsız açlığa mahkum edilen onca o insanlar ülkelerine ve kendi yaşam ve yarınlarına nasıl bir pencereden bakmaktalar, oda merak konusu…
Yani, bu sistemin adını ne koymalı? ‘’Hak ve hukukuna ‘’singer çekilmiş başı boş yani ülke bir zorba işkalında, o aylık ekmek fişi ve benzeri sadakalarla yaşamaya zorlananlarda, onların kulu kölelerimi bilmeli..?
Ve böylece okka zorbalar tüm dünya ya dönüp ‘’bizde de demokrasi ve insan hakları var, diyebilecekler he..?
Seçim var, ‘’egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, ‘’gel bizi seç görev ver, deyip oylanacaksınız, sora da o ülke sizin baba mirası mülkünüz gibi kullanacak ‘’har vurup harman savurup ve size görev veren ‘’tabanınız değil ‘’tavan olan yüce halkları da, aylık ekmek fişleriyle yaşamaya mahkum edeceksiniz..?
-Utanmadan sisteme yamanıp bunun adına bir de kader diyebilen yobazlara ne demeli.?
-İnsan onuru ayaklar altına alınamaz, sözün öz ve kısası, ‘’Ey halklar bu ülke birilerinin baba mirası değil, hepinizin ortak malıdır, uyanın artık..
Saygılarımla..
Ali Rıza UĞURLU
16 Nisan 2015 08:48 | Malatya
ARGUVAN’’IM NAZIM INI BEKLİYOR //
Üstat NAZIM 2008 de Arguvan’’a getirilsin dendi ve tartışılıp konuşuldu ve herkes tarafından da layık da görülmüştü.. Ancak arkası gelmedi.. Öncelikle, Arguvan ‘’Kurum ve Makam da söz sahibi olan yetkililere ve halkımıza bir daha saygıyla sesleniyor ve hatırlatmada fayda olacağı inancımla konuya dönmek istedim..
O bir parlayan Ay, hem de güneşti
Arguvan’ım Nazım ını bekliyor
Gönüllerde amma, gözlerden ırak
Arguvan’ım, Nazım ını istiyor
O yerlere üstat, alışamıyor
Geç kaldılar deyip, dargın yatıyor
Bari toprağımla, buluşsam diyor
Arguvan’ım, Nazım ını bekliyor
Kısrak başlı ülkem, dedi ayrıldı
Hayallerle kaldı, amma dargındı
O bir dahi idi, hep de haklıydı
Arguvan’ım, Nazım ını İstiyor
Biz ustanın, taşlarını süsleriz
Yeşil edip, etrafını çimleriz
Güllerin yanına, çam da dikeriz
Arguvan’ım, Nazım ını bekliyor
Sayın Kaymakamım, kırın şu zoru
Yiğit Başkan hadi, yürü bu yolu
Duyup bilesiniz, içim çok dolu
Arguvan’ım, Nazım ını istiyor
Bekledi bekledik, bitsin şu hasret
Ona yakışmıyor, diyarı gurbet
Gözleri hep yolda, istiyor gayret
Arguvan’ım, Nazım ını bekliyor
O bizim nazlımız, çekmesin yeter
Dili hep kelamdı, sözünü süsler
Arguvan a layık, o güzel değer
Arguvan’ım, Nazım ını istiyor
İsterdi bizlerle, gelsin göz göze
Bilirim hasretti, çevre denize
Beni gömün dedi, köyde bir düze
Arguvan’ım, Nazım ını bekliyor
Ali Rıza’m, üstadını bekliyor
O da hepimize, tez olun diyor
Hadi gayret deyip, yola bakıyor
Arguvan’ım, Nazım ını istiyor
15/04/2015 (Önerim)
-Ali Rıza UĞURLU-
Üstat NAZIM 2008 de Arguvan’’a getirilsin dendi ve tartışılıp konuşuldu ve herkes tarafından da layık da görülmüştü.. Ancak arkası gelmedi.. Öncelikle, Arguvan ‘’Kurum ve Makam da söz sahibi olan yetkililere ve halkımıza bir daha saygıyla sesleniyor ve hatırlatmada fayda olacağı inancımla konuya dönmek istedim..
O bir parlayan Ay, hem de güneşti
Arguvan’ım Nazım ını bekliyor
Gönüllerde amma, gözlerden ırak
Arguvan’ım, Nazım ını istiyor
O yerlere üstat, alışamıyor
Geç kaldılar deyip, dargın yatıyor
Bari toprağımla, buluşsam diyor
Arguvan’ım, Nazım ını bekliyor
Kısrak başlı ülkem, dedi ayrıldı
Hayallerle kaldı, amma dargındı
O bir dahi idi, hep de haklıydı
Arguvan’ım, Nazım ını İstiyor
Biz ustanın, taşlarını süsleriz
Yeşil edip, etrafını çimleriz
Güllerin yanına, çam da dikeriz
Arguvan’ım, Nazım ını bekliyor
Sayın Kaymakamım, kırın şu zoru
Yiğit Başkan hadi, yürü bu yolu
Duyup bilesiniz, içim çok dolu
Arguvan’ım, Nazım ını istiyor
Bekledi bekledik, bitsin şu hasret
Ona yakışmıyor, diyarı gurbet
Gözleri hep yolda, istiyor gayret
Arguvan’ım, Nazım ını bekliyor
O bizim nazlımız, çekmesin yeter
Dili hep kelamdı, sözünü süsler
Arguvan a layık, o güzel değer
Arguvan’ım, Nazım ını istiyor
İsterdi bizlerle, gelsin göz göze
Bilirim hasretti, çevre denize
Beni gömün dedi, köyde bir düze
Arguvan’ım, Nazım ını bekliyor
Ali Rıza’m, üstadını bekliyor
O da hepimize, tez olun diyor
Hadi gayret deyip, yola bakıyor
Arguvan’ım, Nazım ını istiyor
15/04/2015 (Önerim)
-Ali Rıza UĞURLU-
Ali Rıza UĞURLU
30 Mart 2015 12:20 | Malatya
SAHİPSİZ DENMESİN ARGUVAN‘‘IMA//
Sahipsiz denmesin, Arguvanıma
Doğasında, Şahı Merdan Ali var
Ona yeter o şan, o güzel isim
Ovasında, Şahı Merdan Ali var
Adı çok yakıştı, halkın diline
Anılar yazılmış, saz tellerine
Sofraları yerde, dost diyenine
Obasında, Şahı Merdan Ali var
Yolu dalıp çıkar, tatlı yokuşlu
Yamaca yaslanmış, güne bakışlı
Baharı bir başka, çiçek nakışlı
Havasında, Şahı Merdan Ali var
Sevda yüklü, yiğitleri gurbette
Arguvanım derler, resimler cepte
Hasreti hayalda, türküler dilde
Sevdasında, Şahı Merdan Ali var
Pirleri Hünkar dır, Mürşit de Ali
Pir Sultan öğütlü, sazların teli
Sevgiye doğruya, yanar delili
İkrarında, Şahı Merdan Ali var
İnsanı çalışır, sevmez soygunu
İşleri Allah la, toprak yorgunu
Adı da şanı da, dillerde konu
Sahrasında, Şahı Merdan Ali var
Köyleri güzel ya, işsizdir halkı
Gurbetçi eliyle, dönüyor çarkı
Orda da devlet var, görevi farklı
Davasında, Şahı Merdan Ali var
Adet de töre de, dopdolu devran
Sermayesi sevgi, kıblesi insan
Selam dost diyene, olurlar kurban
Sofrasında, Şahı Merdan Ali var
Ali Rıza’m, sevdi Arguvanını
Doğusu batısı, her bir yanını
Toprağı havası, tüm insanını
Duasında, Şahı Merdan Ali var
-ALİ RIZA UĞURLU-
Sahipsiz denmesin, Arguvanıma
Doğasında, Şahı Merdan Ali var
Ona yeter o şan, o güzel isim
Ovasında, Şahı Merdan Ali var
Adı çok yakıştı, halkın diline
Anılar yazılmış, saz tellerine
Sofraları yerde, dost diyenine
Obasında, Şahı Merdan Ali var
Yolu dalıp çıkar, tatlı yokuşlu
Yamaca yaslanmış, güne bakışlı
Baharı bir başka, çiçek nakışlı
Havasında, Şahı Merdan Ali var
Sevda yüklü, yiğitleri gurbette
Arguvanım derler, resimler cepte
Hasreti hayalda, türküler dilde
Sevdasında, Şahı Merdan Ali var
Pirleri Hünkar dır, Mürşit de Ali
Pir Sultan öğütlü, sazların teli
Sevgiye doğruya, yanar delili
İkrarında, Şahı Merdan Ali var
İnsanı çalışır, sevmez soygunu
İşleri Allah la, toprak yorgunu
Adı da şanı da, dillerde konu
Sahrasında, Şahı Merdan Ali var
Köyleri güzel ya, işsizdir halkı
Gurbetçi eliyle, dönüyor çarkı
Orda da devlet var, görevi farklı
Davasında, Şahı Merdan Ali var
Adet de töre de, dopdolu devran
Sermayesi sevgi, kıblesi insan
Selam dost diyene, olurlar kurban
Sofrasında, Şahı Merdan Ali var
Ali Rıza’m, sevdi Arguvanını
Doğusu batısı, her bir yanını
Toprağı havası, tüm insanını
Duasında, Şahı Merdan Ali var
-ALİ RIZA UĞURLU-
Ali Rıza UĞURLU
25 Mart 2015 08:02 | Malatya..
TADI MI KALDI //
Neyi bekliyorsun, be sersem adam
Bir yarenin dostun, adı mı kaldı
Bir kuru selamdan, kaçan kaçana
Sevginin sohbetin, tadı mı kaldı
Bozuldu bozdular, ademin huyun
Tadı da kalmadı, ekmeğin suyun
Allah için bize, ne oldu deyin
Yiğidim diyenin, hası mı kaldı
Ali Rıza´m dedim, amma nafile
Kullar anlamadı, yaradan bile
Ağızlarda yalan, işler de hile
Nerde o madenler, pası mı kaldı
(ABDAL ÖLMEM KİTABIMDAN)
Saygılarımla..
Ali Rıza UĞURLU
21 Mart 2015 09:34 | Malatya
SULTAN NEVRUZ VE RENKLERİ //
Nevruz kelime anlamıyla ‘Yeni Gün’ demektir. Kelime dil açısından İran kökenlidir ve uygulama açısından ise, yeryüzünün bilinen en eski törelerinden biridir. Bu yüzden hemen her ilksel kültürde günümüzde de özel gün olarak uygulaması mevcuttur…
Dünyanın dört bir yanındaki halklara göre,
-Dünyanın yaratıldığı gün
-Adem Peygamber’in (İlk insanın yaratıldığı gün)
-Nuh Peygamber’in yere ayak bastığı gün
-Musa Peygamberin Kızıl denizi geçtiği gün
-Yusuf peygamberin kuyudan çıkarıldığı gün
-Kimi topluluklar ise gece ile gündüzün bir olduğu bu günü bir bahar müjdecisi sayarlar.
Dünyadaki çeşitli Türk topluluklarında, “Newroz“,
Noruz“ “Navruz“ “Çağan“ “Mart Dokuzu“ “Sultan Nevruz“
Mart Bozumu“ diye de anılır.
İlk çağlardan günümüze gelen “Nevruz“
Azerbaycan, İran, Kazakistan, Afganistan gibi ülkelerde resmi tatil ilan edilen bir ulusal bayram olarak kutlanır…
Kürtlerin, Farsların, Türkmenlerin Özbekler ve daha pek çok halkın kültüründe de yer etmektedir.
İlkbaharın başlangıcı sayılan ve eski dönemlerden bu yana tüm halklar için ayrı bir yeri olan„“21 Mart“ın anlam ve önemi?
Kürt halkı, Demirci Kawa öncülüğünde kendilerine zulüm eden ‘Kral Deha’yı’ devirdikleri günü anar ve zafer günü olarak kutlarlar…
Aleviler :
Haz. Ali’nin doğduğu - Haz. Fatime ile evlendiği- Haz,Peygamber tarafından ‘‘KADRİ HUN’’ da Hz. Muhammed in yerine halife tayin edildiği gün olarak kutlar ve bayram ederler…
Nevruz, günümüzdeki anlamları bir yana, köken olarak bir yeni yıl bayramıdır..
Belli bir bölgedeki halkların kökleri çok eski kültürlere kadar dayanan yeni yılın başlangıcı ve baharı karşılama bayramı olarak kutlanır…
Kaynağı orta doğu halkları, ama bununla da sınırlı değil..
Nevruzu tanıyan uygulayan kültürlerinde yer veren, halkların coğrafyaya bakınca Balkanlardan Orta Asya ya kadar orta doğu halkları başta olmak üzere geniş bir alana yayılmış olduğu görülür…
Günümüzde 21. Mart tarihinin, bir çok eski takvim geleneğinde ilkbahar, yani gece ile gündüzün eşit olduğu, güneşin koç burcuna girişiyle yeni yılın başlangıcı olarak görülür…
Nevruz´un ritüellerle olan ilişkilerinden biri “Yeni yıl, yılın başlangıcı“, Diğeri ise, “Bahar ve bereket“ olarak iki önemli kavramı çağrıştırır…
İnsan oğlu bu kavramlara ‘’insana zamana ve Evren’e ilişkin bilinmeyenleri inanca ve kutsala dayalı açıklamalarla bilirler…
Verimlilik, daha çok yaz kış, yeni yıl eski yıl, bolluk kıtlık gibi zamanlarda ve geçişlerde gerçekleşmesi giderek takvimin evrimi içinde de bir anlam kazanmasına neden olmuştur.
İlk baharla simgelenen bu ana etkenin dışında Nevruz u Alevi Ve Bektaşilerce önemli kılan başka etkenlerde vardır. Örneğin :
Haz. Ali’nin doğum günü, eski Mart’ın dokuzu olarak kabul edilir. Bu tarih bugün kullandığımız takvim ile 21. Mart’a denk gelmektedir. Bazı yerlerde bu günün kutlanışında aldığı özel isim ‘Sultan Nevruz’ kutlamasıdır…
Örneğin; İzmir Bornova da çoğunluk Tahtacı Türkmenlerinden oluşan bazı köyler yaylaya çıkarlar, halk arasında Mart dokuzundan sonra ‘dağlar mihman alır’, deyişi yaygındır…
Kutlamalar bu tip uygulamaları ‘’Kırklareli’nden başlayıp doğu Anadolu köylerine dek ülkemizin pek çok yöresinde yaygın olarak görmek mümkündür...
SULTAN NEVRUZ
Bahar gelir gün ısınır
Geldiğinde sultan nevruz
Destur alır yer uyanır
Geldiğinde sultan Nevruz
Yer yüzünün hareketi
Alır gelir bereketi
Toprak sunar her nimeti
Geldiğinde sultan Nevruz
Yeni gündür asıl adı
Tabiatın gelir tadı
Çekilir kışın inadı
Geldiğinde Sultan Nevruz
Toprak coşar canı gelir
Ağaç açar dal yeşerir
Dallar döner meyve verir
Geldiğinde Sultan Nevruz
Balkanlardan Ortaysa ya
Sürüler çıkar yaylaya
Çift çubuk dalar tarlaya
Geldiğinde Sultan Nevruz
Kırda açar nergiz sümbül
Çiğdem çalık lale al gül
Gül´e gelir öter bülbül
Geldiğinde Sultan Nevruz
Kimi ateş yakar atlar
Zalime isyanı aklar
Bayram eder coşar halklar
Geldiğinde Sultan nevruz
Bulut gelir rahmet saçar
Seller akar çaylar coşar
Ağrı sızı kalmaz çıkar
Geldiğinde Sultan Nevruz
Kimi bilmez kimi bilir
Ta Ademden beri gelir
Gece gündüz dengin bulur
Geldiğinde Sultan Nevruz
Merdan Ali doğdu dendi
Cem tutuldu lokma yendi
Bacı kardeş semah döndü
Geldiğinde Sultan Nevruz
Ali Rıza’m bahar deriz
Rahatlarız seviniriz
Seneden bolluk bekleriz
Geldiğinde Sultan Nevruz
Tüm dünya halklarının huzura kavuştuğu yıl olması dileğimle, ‘’Nevruz Bayramı’’nı şen ve huzur içinde geçsin diyor, yürekten kutluyorum...
(Ali Rıza UĞURLU)
Nevruz kelime anlamıyla ‘Yeni Gün’ demektir. Kelime dil açısından İran kökenlidir ve uygulama açısından ise, yeryüzünün bilinen en eski törelerinden biridir. Bu yüzden hemen her ilksel kültürde günümüzde de özel gün olarak uygulaması mevcuttur…
Dünyanın dört bir yanındaki halklara göre,
-Dünyanın yaratıldığı gün
-Adem Peygamber’in (İlk insanın yaratıldığı gün)
-Nuh Peygamber’in yere ayak bastığı gün
-Musa Peygamberin Kızıl denizi geçtiği gün
-Yusuf peygamberin kuyudan çıkarıldığı gün
-Kimi topluluklar ise gece ile gündüzün bir olduğu bu günü bir bahar müjdecisi sayarlar.
Dünyadaki çeşitli Türk topluluklarında, “Newroz“,
Noruz“ “Navruz“ “Çağan“ “Mart Dokuzu“ “Sultan Nevruz“
Mart Bozumu“ diye de anılır.
İlk çağlardan günümüze gelen “Nevruz“
Azerbaycan, İran, Kazakistan, Afganistan gibi ülkelerde resmi tatil ilan edilen bir ulusal bayram olarak kutlanır…
Kürtlerin, Farsların, Türkmenlerin Özbekler ve daha pek çok halkın kültüründe de yer etmektedir.
İlkbaharın başlangıcı sayılan ve eski dönemlerden bu yana tüm halklar için ayrı bir yeri olan„“21 Mart“ın anlam ve önemi?
Kürt halkı, Demirci Kawa öncülüğünde kendilerine zulüm eden ‘Kral Deha’yı’ devirdikleri günü anar ve zafer günü olarak kutlarlar…
Aleviler :
Haz. Ali’nin doğduğu - Haz. Fatime ile evlendiği- Haz,Peygamber tarafından ‘‘KADRİ HUN’’ da Hz. Muhammed in yerine halife tayin edildiği gün olarak kutlar ve bayram ederler…
Nevruz, günümüzdeki anlamları bir yana, köken olarak bir yeni yıl bayramıdır..
Belli bir bölgedeki halkların kökleri çok eski kültürlere kadar dayanan yeni yılın başlangıcı ve baharı karşılama bayramı olarak kutlanır…
Kaynağı orta doğu halkları, ama bununla da sınırlı değil..
Nevruzu tanıyan uygulayan kültürlerinde yer veren, halkların coğrafyaya bakınca Balkanlardan Orta Asya ya kadar orta doğu halkları başta olmak üzere geniş bir alana yayılmış olduğu görülür…
Günümüzde 21. Mart tarihinin, bir çok eski takvim geleneğinde ilkbahar, yani gece ile gündüzün eşit olduğu, güneşin koç burcuna girişiyle yeni yılın başlangıcı olarak görülür…
Nevruz´un ritüellerle olan ilişkilerinden biri “Yeni yıl, yılın başlangıcı“, Diğeri ise, “Bahar ve bereket“ olarak iki önemli kavramı çağrıştırır…
İnsan oğlu bu kavramlara ‘’insana zamana ve Evren’e ilişkin bilinmeyenleri inanca ve kutsala dayalı açıklamalarla bilirler…
Verimlilik, daha çok yaz kış, yeni yıl eski yıl, bolluk kıtlık gibi zamanlarda ve geçişlerde gerçekleşmesi giderek takvimin evrimi içinde de bir anlam kazanmasına neden olmuştur.
İlk baharla simgelenen bu ana etkenin dışında Nevruz u Alevi Ve Bektaşilerce önemli kılan başka etkenlerde vardır. Örneğin :
Haz. Ali’nin doğum günü, eski Mart’ın dokuzu olarak kabul edilir. Bu tarih bugün kullandığımız takvim ile 21. Mart’a denk gelmektedir. Bazı yerlerde bu günün kutlanışında aldığı özel isim ‘Sultan Nevruz’ kutlamasıdır…
Örneğin; İzmir Bornova da çoğunluk Tahtacı Türkmenlerinden oluşan bazı köyler yaylaya çıkarlar, halk arasında Mart dokuzundan sonra ‘dağlar mihman alır’, deyişi yaygındır…
Kutlamalar bu tip uygulamaları ‘’Kırklareli’nden başlayıp doğu Anadolu köylerine dek ülkemizin pek çok yöresinde yaygın olarak görmek mümkündür...
SULTAN NEVRUZ
Bahar gelir gün ısınır
Geldiğinde sultan nevruz
Destur alır yer uyanır
Geldiğinde sultan Nevruz
Yer yüzünün hareketi
Alır gelir bereketi
Toprak sunar her nimeti
Geldiğinde sultan Nevruz
Yeni gündür asıl adı
Tabiatın gelir tadı
Çekilir kışın inadı
Geldiğinde Sultan Nevruz
Toprak coşar canı gelir
Ağaç açar dal yeşerir
Dallar döner meyve verir
Geldiğinde Sultan Nevruz
Balkanlardan Ortaysa ya
Sürüler çıkar yaylaya
Çift çubuk dalar tarlaya
Geldiğinde Sultan Nevruz
Kırda açar nergiz sümbül
Çiğdem çalık lale al gül
Gül´e gelir öter bülbül
Geldiğinde Sultan Nevruz
Kimi ateş yakar atlar
Zalime isyanı aklar
Bayram eder coşar halklar
Geldiğinde Sultan nevruz
Bulut gelir rahmet saçar
Seller akar çaylar coşar
Ağrı sızı kalmaz çıkar
Geldiğinde Sultan Nevruz
Kimi bilmez kimi bilir
Ta Ademden beri gelir
Gece gündüz dengin bulur
Geldiğinde Sultan Nevruz
Merdan Ali doğdu dendi
Cem tutuldu lokma yendi
Bacı kardeş semah döndü
Geldiğinde Sultan Nevruz
Ali Rıza’m bahar deriz
Rahatlarız seviniriz
Seneden bolluk bekleriz
Geldiğinde Sultan Nevruz
Tüm dünya halklarının huzura kavuştuğu yıl olması dileğimle, ‘’Nevruz Bayramı’’nı şen ve huzur içinde geçsin diyor, yürekten kutluyorum...
(Ali Rıza UĞURLU)
487
Ziyaretçi defteri kaydı