ZİYARETÇİ DEFTERİ
Ziyaretçi Defterine Yaz
ARGUVAN TÜRKÜ FESTİVALİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
Arguvan yöresine ait bazı sitelerde Festivalde yeterli sayıda Arguvan yöresel sanatçılarına yer verilmediğini bildirmişler. (Erhan yilmaz Fatma Şahin vb.)
Fakat benim anladığım kadarıyla Arguvan Türkü Festivalinin ULUSLARARASI TÜRKÜ FESTİVALİ Olarak adlandırılması bu türkü festivalinin yöresel boyutunun yanında farklı bölgelerden yörelerden farklı uluslardan sanatçılara yer verilmesi demektir. Ki böyle bir festivalinde bir takım farklılıkların yaşanması gayet doğal normal ve uluslararası anlamdaki boyutuyla doğrudur ve ancak bu şekilde ses getirmesi ve daha fazla tanınması olasıdır.
487
Ziyaretçi defteri kaydı
<< Başlangıç < Önceki 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 Sonraki > Son >>
ALİ TANER GÖBEKOĞULLARI
01 Ağustos 2010 10:54 | istanbul/kadıköy -Feneryolu /
Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir
BİLİNÇLİ MUHALEFET NEDİR VE NASİL YAPILIR?
Bir ülkede yaşan her insanın siyasi anlayışı ideolojisi yaşam felsefesi ve din ahlak ve kültürel yaşamsal değerler vardır.
Tabii bir ülkeyi ayakta tutan halkın ortak değerlerinin yaşatılmasıdır.(milli birlik beraberlik din ahlak ve kültürel değerleri vb. gib.)
Bilinçli muhalefet demek iktidardaki partinin her tavrına oluşumuna karşı koymak demek değildir, gerektiğinde halk yararına sunulan hizmette iktidardaki partiyle birlikte hareket edip muhalefet partileri olarak halktan gereken destek ve takdir alabilmektir.
Tabii muhalefet partileri iktidar partilerinin en iyi takipçisi denetleyicisi olmalı halk yararına sunulan hizmetteki eksikliklerin hataların düzeltilmesinde verdikleri mücadele demokrasi gereğidir.yazan:ALİ TANER GÖBEKOĞULLARI/msn:alitanergobek@hotmail.com/Arguvan-Doğanşehir /Malatya
Bir ülkede yaşan her insanın siyasi anlayışı ideolojisi yaşam felsefesi ve din ahlak ve kültürel yaşamsal değerler vardır.
Tabii bir ülkeyi ayakta tutan halkın ortak değerlerinin yaşatılmasıdır.(milli birlik beraberlik din ahlak ve kültürel değerleri vb. gib.)
Bilinçli muhalefet demek iktidardaki partinin her tavrına oluşumuna karşı koymak demek değildir, gerektiğinde halk yararına sunulan hizmette iktidardaki partiyle birlikte hareket edip muhalefet partileri olarak halktan gereken destek ve takdir alabilmektir.
Tabii muhalefet partileri iktidar partilerinin en iyi takipçisi denetleyicisi olmalı halk yararına sunulan hizmetteki eksikliklerin hataların düzeltilmesinde verdikleri mücadele demokrasi gereğidir.yazan:ALİ TANER GÖBEKOĞULLARI/msn:alitanergobek@hotmail.com/Arguvan-Doğanşehir /Malatya
ALİ TANER GÖBEKOĞULLARI
29 Temmuz 2010 11:48 | İSTANBUL/ FENERYOLU
Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir
BIRAKIN TOPLUM SİZİ ANLASIN VE YARGILASIN
Kimi insan vardır kendini anlata anlata bitiremez, ben şöyleyim ben böyleyim öyle yüksekten atar tutar ki sizde onu tanımayan bir yabancıysanız ona inanmaya başlarsınız başkaları sizi uyaran kadar, hatta birlikte bir futbol maçı oynasanız ben olmasaydım o maçı alamazdınız ben şöyle oynadım ben böyle oynadım, golleri ben attırdım ben şöyle defans yaptım 90 dakika koştum hiç yorulmadım bir doksan dakika daha olsa yine koşarım.
Aslında bu tip karakterler kendilerini olduklarından farklı göstermeye çalışan toplum içinde varlıklarından emin olmayıp iyi bir kariyer edinmeye işini gördürmeye çalışıp, kendilerine iyi bir kişilik iyi bir karekter edinememiş zamanla toplum tarafından soyutlanmış hatta bir takım psikolojik bozuklukları olan kişilerdir.
Tabii ki her insan yeri ve zamanı geldiğinde kendisini en iyi şekilde ifade etmesini bilmelidir ve daha önceki bazı yazılarımda belirttiğim gibi gün gelecek toplum sizi yargılayacak ve hak ettiğiniz değeri veya öngördüğü cezayı yaptırımı uygulayacaktır.
Tabii ki insanın yaptıklarıyla övünmesi onu mutlu etmesi onurlanması şereflendirilmesi yeri ve zamanı geldiğinde herkesin hakkıdır.Ama bırakın başkaları sizin yaptıklarınızı anlatsın ve sizi toplum içinde hak ettiğiniz değeri versin ve siz sadece en iyi şekilde dürüstlüğünüzle çalışkanlığınızla bilgi ve becerinizle kendinizi ifade etmeye çalışın.
Hani kendini bilen onurlu gururlu insan mecbur kalmadıkça yedirmenin içirmenin ve yaptığı iyiliğin lafını etmez, hayatta anlatılacak şeyler vardır anlatılmayacak şeyler vardır,ki yedirdiğinin içirdiğinin yaptığı iyiliğin lafını eden insan bana göre basit kendisine toplumun benimsediği bir karekteri edinememiş insandır.Onun için siz siz olun her zaman nerde ne yapacağınızı ne konuşacağınızı iyi bilinki toplumda sevilen sayılan bir yeriniz konumunuz olsun. yazan :ALİ TANER GÖBEKOĞULLARI/ MSN::alitanergobek@hotmail.com-malatya
Kimi insan vardır kendini anlata anlata bitiremez, ben şöyleyim ben böyleyim öyle yüksekten atar tutar ki sizde onu tanımayan bir yabancıysanız ona inanmaya başlarsınız başkaları sizi uyaran kadar, hatta birlikte bir futbol maçı oynasanız ben olmasaydım o maçı alamazdınız ben şöyle oynadım ben böyle oynadım, golleri ben attırdım ben şöyle defans yaptım 90 dakika koştum hiç yorulmadım bir doksan dakika daha olsa yine koşarım.
Aslında bu tip karakterler kendilerini olduklarından farklı göstermeye çalışan toplum içinde varlıklarından emin olmayıp iyi bir kariyer edinmeye işini gördürmeye çalışıp, kendilerine iyi bir kişilik iyi bir karekter edinememiş zamanla toplum tarafından soyutlanmış hatta bir takım psikolojik bozuklukları olan kişilerdir.
Tabii ki her insan yeri ve zamanı geldiğinde kendisini en iyi şekilde ifade etmesini bilmelidir ve daha önceki bazı yazılarımda belirttiğim gibi gün gelecek toplum sizi yargılayacak ve hak ettiğiniz değeri veya öngördüğü cezayı yaptırımı uygulayacaktır.
Tabii ki insanın yaptıklarıyla övünmesi onu mutlu etmesi onurlanması şereflendirilmesi yeri ve zamanı geldiğinde herkesin hakkıdır.Ama bırakın başkaları sizin yaptıklarınızı anlatsın ve sizi toplum içinde hak ettiğiniz değeri versin ve siz sadece en iyi şekilde dürüstlüğünüzle çalışkanlığınızla bilgi ve becerinizle kendinizi ifade etmeye çalışın.
Hani kendini bilen onurlu gururlu insan mecbur kalmadıkça yedirmenin içirmenin ve yaptığı iyiliğin lafını etmez, hayatta anlatılacak şeyler vardır anlatılmayacak şeyler vardır,ki yedirdiğinin içirdiğinin yaptığı iyiliğin lafını eden insan bana göre basit kendisine toplumun benimsediği bir karekteri edinememiş insandır.Onun için siz siz olun her zaman nerde ne yapacağınızı ne konuşacağınızı iyi bilinki toplumda sevilen sayılan bir yeriniz konumunuz olsun. yazan :ALİ TANER GÖBEKOĞULLARI/ MSN::alitanergobek@hotmail.com-malatya
ALİ TANER GÖBEKOĞULLARI
27 Temmuz 2010 14:02 | istanbul/kadıköy -Feneryolu /
Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir
ARGUVAN TÜRKÜ FESTİVALİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
Arguvan yöresine ait bazı sitelerde Festivalde yeterli sayıda Arguvan yöresel sanatçılarına yer verilmediğini bildirmişler. (Erhan yilmaz Fatma Şahin vb.)
Fakat benim anladığım kadarıyla Arguvan Türkü Festivalinin ULUSLARARASI TÜRKÜ FESTİVALİ Olarak adlandırılması bu türkü festivalinin yöresel boyutunun yanında farklı bölgelerden yörelerden farklı uluslardan sanatçılara yer verilmesi demektir. Ki böyle bir festivalinde bir takım farklılıkların yaşanması gayet doğal normal ve uluslararası anlamdaki boyutuyla doğrudur ve ancak bu şekilde ses getirmesi ve daha fazla tanınması olasıdır.
erkan engüzel
26 Temmuz 2010 20:55 |
Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir
sevgili dostlar 8. Uluslar arasi Arguvan Türkü festivali ni ve arguvanla ilgili bir cok müzik ve video yu full olarak sitemizden ücretsiz edinip seyredebilirsiniz.sitemizin adresi www.bitturk.net üye olmaniz gerekmektedir. üye olmak isteyenlerin agilla@bitturk.net e mail adreslerini iceren bir ileti gönderir iseler davetiyeleri mail adreslerine gönderilecektir.
http://www.bitturk.net/arguvan_turku_festivali_24_25_temmuz_2010_dvbrip_x vid_by_arch_btrg-s-50962.ts
iyi paylasimlar
http://www.bitturk.net/arguvan_turku_festivali_24_25_temmuz_2010_dvbrip_x vid_by_arch_btrg-s-50962.ts
iyi paylasimlar
ALİ TANER GÖBEKOĞULLARI
23 Temmuz 2010 13:22 | istanbul/kadıköy -Feneryolu /
Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir
BAŞBAKANIMIZIN YENİ EVLENEN ÇİFTLERE ÜÇ ÇOCUK DUNYAYA GETİRİNİN DEĞERLENDİRMESİ ve acaba haklımı?
Günümüzde özellikle kimi gelişmiş ülkelere bakıldığında yaşlı bir nufusa sahip olduklarını ve yaşlı nufusa sahip ülkelerde çocuk büyütmenin zorluklarını bildikleri için evli çiftlerin fazla çocuk yapmaya yanaşmadıkları kendilerine sorduğumuzda neden çocuk yapmıyorsunuz diye.. çocukla uğraşmanın ve büyütmenin zorluklarından ve yeterli zamanı bulamadıklarını bahsedip kendisininde yaşaması gereken bir hayatım vardır dediklerini duyarız.Hatta yaşlı nufusa sahip olan ülkelerde çocuk yapmaya teşvik edip bir takım maddi manevi yardımlarda bulundukları da söz konusudur.
Bizim ülkemi dünyadaki genç nufusa sahip olan ülkelerden birisi ama bu nufusun zamanla yaşlanacağı bizim ülkemizinde belki 20-30-40- yıl sonra yaşlı nufusu olan ülkelerden birisi olması söz konusu olabilir, onun için bir ülkedeki GENÇ NUFUS demek çalışan üreten üretime katılan nufus demektir ve üretimin devamlılığıdır.
YAŞLI NUFUS demek üretemeyen tüketen tüketim toplum nufusu demektir, ki bizim ülkemiz bir tüketim ülkesi olmasına rağmen üreten üretime katılan bir nufusa her zaman ihtiyaç vardır.
Fakat günümüzde bütün dünyada her geçen gün zorlaşan ekonomik koşullar evli çiftlerin dünya ya getirdiği çocukları büyütme bakma besleme eğitim ve öğretimi ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çektiklerini bilecekleri için besleyecekleri bakabilecekleri eğitim ve öğretimini karşılayabilecekleri kadar çocuk dünya ya getirler.(buna kimi çevrelerce bilinçli insan derler, bu daha çok eğitim seviyesi yüksek kişilerde doktor hakim vb gibi..)
Hani islam dininde ise bir söz vardır, Allah rızkını verir diye.. kimi insanda bu dini anlayışı benimser ve çok çocuklu bir aile olurlar.
Çocuklarınızı sağlıklı ortamlarda büyütmeniz ve her türlü eğitim öğretim ihtiyacını karşılamanız dileğiyle. yazan:ALİ TANER GÖBEKOĞULLARI/alitanergobek@hotmail.com-Arguvan/Doğanşehir/Malatya
Günümüzde özellikle kimi gelişmiş ülkelere bakıldığında yaşlı bir nufusa sahip olduklarını ve yaşlı nufusa sahip ülkelerde çocuk büyütmenin zorluklarını bildikleri için evli çiftlerin fazla çocuk yapmaya yanaşmadıkları kendilerine sorduğumuzda neden çocuk yapmıyorsunuz diye.. çocukla uğraşmanın ve büyütmenin zorluklarından ve yeterli zamanı bulamadıklarını bahsedip kendisininde yaşaması gereken bir hayatım vardır dediklerini duyarız.Hatta yaşlı nufusa sahip olan ülkelerde çocuk yapmaya teşvik edip bir takım maddi manevi yardımlarda bulundukları da söz konusudur.
Bizim ülkemi dünyadaki genç nufusa sahip olan ülkelerden birisi ama bu nufusun zamanla yaşlanacağı bizim ülkemizinde belki 20-30-40- yıl sonra yaşlı nufusu olan ülkelerden birisi olması söz konusu olabilir, onun için bir ülkedeki GENÇ NUFUS demek çalışan üreten üretime katılan nufus demektir ve üretimin devamlılığıdır.
YAŞLI NUFUS demek üretemeyen tüketen tüketim toplum nufusu demektir, ki bizim ülkemiz bir tüketim ülkesi olmasına rağmen üreten üretime katılan bir nufusa her zaman ihtiyaç vardır.
Fakat günümüzde bütün dünyada her geçen gün zorlaşan ekonomik koşullar evli çiftlerin dünya ya getirdiği çocukları büyütme bakma besleme eğitim ve öğretimi ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çektiklerini bilecekleri için besleyecekleri bakabilecekleri eğitim ve öğretimini karşılayabilecekleri kadar çocuk dünya ya getirler.(buna kimi çevrelerce bilinçli insan derler, bu daha çok eğitim seviyesi yüksek kişilerde doktor hakim vb gibi..)
Hani islam dininde ise bir söz vardır, Allah rızkını verir diye.. kimi insanda bu dini anlayışı benimser ve çok çocuklu bir aile olurlar.
Çocuklarınızı sağlıklı ortamlarda büyütmeniz ve her türlü eğitim öğretim ihtiyacını karşılamanız dileğiyle. yazan:ALİ TANER GÖBEKOĞULLARI/alitanergobek@hotmail.com-Arguvan/Doğanşehir/Malatya
487
Ziyaretçi defteri kaydı