ZİYARETÇİ DEFTERİ
Ziyaretçi Defterine Yaz
KENEN EVREN’’E DEVLET TÖRENİ HE //
Doğrumu, neymiş yasalar onu ön görüyormuş..
Sayın yasa yapıcıları, siz ‘’anayasa ve yasaları işinize geldiği gibi tümünün anasını belleyip istediğiniz
şekilde değiştirme yetkiniz var ve kullanıyorsunuz da, o zalim için mi yasa yapıp ‘’alıp bir çukura atmadan,
bir de ‘’devlet adamı idi deyip devlet mezarlığına koyacaksınız.. Devlet mezarlığına ‘’devletine ve insanlarına laik olduğu hizmet sunmuş ölülerin defnedilmesi gerekir diye biliniyor.. İhanet içinde, zorla işkal edip katliam ve işkencelerle (insan asmak için elinin titremediğini öğünerek diyebilen, yürekler yakan birine de, nasıl devlet adamı idi denebiliyor ise..
Onun yaptıkları alenidir, sayıp sıralamaya gerek yok..
Tabii ki, bu memleketin çatı örgütü devletinin imkanlarını kullananlar ‘’insanlarına huzur ve barış için hizmet sunmuş birilerinin ‘’dirisine ve ölüsüne de, laik olduğu saygınlık gösterilmelidir elbette ki.‘’katil bozguncu,
bölücü, sömürü yalakalığı ile, gelip giden ve ölenlere de ‘’hak ettiği şekilde gereken ne ise o yapılmalıdır, diye düşünüyoruz..
Saygılarımla..
487
Ziyaretçi defteri kaydı
<< Başlangıç < Önceki 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Sonraki > Son >>
Ali Rıza UĞURLU
17 Mayıs 2015 11:44 | İsa Köy Mahallesi
27. MAYIS I SEÇİM MALZEMESİ EDİP LANETLENMEMELİDİR //
Merhum ‘’Ad. Menderes, Hasan Polatkan, F.Rüştü Zorlu idamları hatadır ve olmamalıydı..
Ancak, 27 Mayıs idamlarını kınayabilirsiniz.. O ağızlar, ‘’ondan önce ve sonra’’ lanetlenmesi gereken onca katliamlara diliniz tuttu lanetleye bildiniz mi..? 27. Mayıs 1961 çağdaş genç subayların devrimleriyle hazırlanan
o çağdaş Anayasayı yok edip arka arkaya attığınız ilkel adımlarınızı, ‘’size say dense sayabilir misiniz.?
Çağdaşlığın üstüne ‘’zamandan da ar etmeden’’ singer komayıp çektiniz.. Faşist 12 Eylül anayasasıyla 13 yıl ‘’eninize uzununuza’’ korkusuzca ülkeyi aldı aldı karanlıklara gömdünüz..
Gelin o idamları kınadıkça hep birlikte kınayalım.. Ancak,27 Mayıs hukuku çağa açılma yolunda genç subaylarımızın attığı aydınlanmaya açık bir devrim hareketiydi.. 27 Mayıs Altmış devriminde harekete çavuş erbaş olarak katılmıştım, aklımda kalanlardan, ‘’Demokrat Parti ocaklarına sığınmayanlar vatan haini olarak cezalandırılıyordu..
Aynen sizden yana olmayanları alıp tutup hapse tıkıp sonuç da ‘’ kandırılmışız deyip kapıları dışa kadar dayadığınız gibi..
-Vatan Cephesi neydi?, hukuksuz ayrıntılarına girmek istemiyorum..‘’ Her DP yalakası kapısına bir ‘’ DP ocak başkanı’’ yazılı levha asıp adam seçtikleri unutulmamış olmalı, onları lanetleye biliyor musunuz..?
Ülke de ikili istikrarsızlığın bunalımı yaşanırken ekonomide de, sıkıntıların hafifletilmesi için, askerler olarak kol saat’lerimize kadar vermiştik..
55. Yıl hareketten önce yaşananlar gününün arşivlerinde de görülebilir, hadi bakalım, o dönemin ayırımcı hukuksuz icratlarını da lanetleyebilir misiniz..?
7. Temmuz önünüzde seçimler olmasa (50 idam, yüz binleri işkencelerden geçirip kayıplara eli titremeden imza koyan ‘’Katil Evren e devlet töreni de yapmayacak mıydınız..?
Sayın Baş Bakan, siz dürüst ve doğrulardan yana mısınız, 27 Mayıs Altmış devrimine gelmeden, ‘’Sivas,
K. Maraş. Gazi, Çorum, Malatya, Başbağlar, Gezi ve ‘’Tam bağımsız Türkiye diyen ‘’Deniz, Mahir, H.İnanları asanları da lanetleyin sene, 13 yıllık iktidarınızda, dünya ca bilinen sorulup sorgulanması gereken ‘’yolsuzluk ve usulsüzlükleri lanetleyip ve sorup soruşturmanız gerekmez miydi..?
Eğer geriye doğru olayları ‘’seçim malzemesi yapıp lanetlemek oluyor ise, daha da durmadan savunduğunuz özendiğiniz ‘’Osmanlı dönemi ‘’Yavuz ve oğlunun yaptıkları ‘’bin kat daha, lanetliktir, katliamları sorgulayıp ve lanetleyin bakalım.. Sözün Kısası;
27. Mayıs Altmış hareketi ‘’yurdunu ve milletini seven genç subaylarımızın ülkeyi ‘’selamete çıkarma ve çağa açma hareketi idi, 1961 Anayasası da açık ve net, bunun anlaşılır olan tek ifadesidir diye düşünüyorum..
Saygılarımla..
Merhum ‘’Ad. Menderes, Hasan Polatkan, F.Rüştü Zorlu idamları hatadır ve olmamalıydı..
Ancak, 27 Mayıs idamlarını kınayabilirsiniz.. O ağızlar, ‘’ondan önce ve sonra’’ lanetlenmesi gereken onca katliamlara diliniz tuttu lanetleye bildiniz mi..? 27. Mayıs 1961 çağdaş genç subayların devrimleriyle hazırlanan
o çağdaş Anayasayı yok edip arka arkaya attığınız ilkel adımlarınızı, ‘’size say dense sayabilir misiniz.?
Çağdaşlığın üstüne ‘’zamandan da ar etmeden’’ singer komayıp çektiniz.. Faşist 12 Eylül anayasasıyla 13 yıl ‘’eninize uzununuza’’ korkusuzca ülkeyi aldı aldı karanlıklara gömdünüz..
Gelin o idamları kınadıkça hep birlikte kınayalım.. Ancak,27 Mayıs hukuku çağa açılma yolunda genç subaylarımızın attığı aydınlanmaya açık bir devrim hareketiydi.. 27 Mayıs Altmış devriminde harekete çavuş erbaş olarak katılmıştım, aklımda kalanlardan, ‘’Demokrat Parti ocaklarına sığınmayanlar vatan haini olarak cezalandırılıyordu..
Aynen sizden yana olmayanları alıp tutup hapse tıkıp sonuç da ‘’ kandırılmışız deyip kapıları dışa kadar dayadığınız gibi..
-Vatan Cephesi neydi?, hukuksuz ayrıntılarına girmek istemiyorum..‘’ Her DP yalakası kapısına bir ‘’ DP ocak başkanı’’ yazılı levha asıp adam seçtikleri unutulmamış olmalı, onları lanetleye biliyor musunuz..?
Ülke de ikili istikrarsızlığın bunalımı yaşanırken ekonomide de, sıkıntıların hafifletilmesi için, askerler olarak kol saat’lerimize kadar vermiştik..
55. Yıl hareketten önce yaşananlar gününün arşivlerinde de görülebilir, hadi bakalım, o dönemin ayırımcı hukuksuz icratlarını da lanetleyebilir misiniz..?
7. Temmuz önünüzde seçimler olmasa (50 idam, yüz binleri işkencelerden geçirip kayıplara eli titremeden imza koyan ‘’Katil Evren e devlet töreni de yapmayacak mıydınız..?
Sayın Baş Bakan, siz dürüst ve doğrulardan yana mısınız, 27 Mayıs Altmış devrimine gelmeden, ‘’Sivas,
K. Maraş. Gazi, Çorum, Malatya, Başbağlar, Gezi ve ‘’Tam bağımsız Türkiye diyen ‘’Deniz, Mahir, H.İnanları asanları da lanetleyin sene, 13 yıllık iktidarınızda, dünya ca bilinen sorulup sorgulanması gereken ‘’yolsuzluk ve usulsüzlükleri lanetleyip ve sorup soruşturmanız gerekmez miydi..?
Eğer geriye doğru olayları ‘’seçim malzemesi yapıp lanetlemek oluyor ise, daha da durmadan savunduğunuz özendiğiniz ‘’Osmanlı dönemi ‘’Yavuz ve oğlunun yaptıkları ‘’bin kat daha, lanetliktir, katliamları sorgulayıp ve lanetleyin bakalım.. Sözün Kısası;
27. Mayıs Altmış hareketi ‘’yurdunu ve milletini seven genç subaylarımızın ülkeyi ‘’selamete çıkarma ve çağa açma hareketi idi, 1961 Anayasası da açık ve net, bunun anlaşılır olan tek ifadesidir diye düşünüyorum..
Saygılarımla..
Ali Rıza UĞURLU
14 Mayıs 2015 05:59 | İSA KÖY MAHALLESİ
GELİN GÖRÜN BİZİM ELLER Bİ GÜZEL//
Gine bahar geldi, güldü gül yüzler
Gelin görün, bizim eller bi güzel
Toprağın iştahı, güneşin rengi
Al beyaz göründü, dallar bi güzel
Yeşille örtündü, yamalar düzler
Toprak bahar koktu, açtı çiçekler
Kara kış göç etti, yüzünü gizler
Yaşlısı başlısı, sağlar bi güzel
Döküldü cemleler, hafta sayıldı
Kuzular meleşti, sürü sağıldı
Yayıklar asıldı, ayran yayıldı
Ovalar yaylalar, bağlar bi güzel
Hele şimdi bahar, yaz da gelecek
Dallar çiçek döküp, meyve verecek
Herkes su yerine, ayran içecek
İkrarlı ikramlı, huylar bi güzel
Selam olsun onca, gurbetçimize
Biz gönül etmedik, tuzlu denize
Bizi üzen tek şey, hasretiz size
Töre adet düğün, toylar bi güzel
Rahmeti bol olsun, aşımız yeter
Kanaat ganiyiz, bacamız tüter
Yeter ki yaradan, vermesin keder
Çalarız söyleriz, sazlar bi güzel
Ali Rıza’m derki, kırk altı köyle
Güzeller güzeli, yöremiz böyle
Günü gün ederiz, seve sevile
Bekleriz dost gelsin, yollar bi güzel
Saygılarımla..
Gine bahar geldi, güldü gül yüzler
Gelin görün, bizim eller bi güzel
Toprağın iştahı, güneşin rengi
Al beyaz göründü, dallar bi güzel
Yeşille örtündü, yamalar düzler
Toprak bahar koktu, açtı çiçekler
Kara kış göç etti, yüzünü gizler
Yaşlısı başlısı, sağlar bi güzel
Döküldü cemleler, hafta sayıldı
Kuzular meleşti, sürü sağıldı
Yayıklar asıldı, ayran yayıldı
Ovalar yaylalar, bağlar bi güzel
Hele şimdi bahar, yaz da gelecek
Dallar çiçek döküp, meyve verecek
Herkes su yerine, ayran içecek
İkrarlı ikramlı, huylar bi güzel
Selam olsun onca, gurbetçimize
Biz gönül etmedik, tuzlu denize
Bizi üzen tek şey, hasretiz size
Töre adet düğün, toylar bi güzel
Rahmeti bol olsun, aşımız yeter
Kanaat ganiyiz, bacamız tüter
Yeter ki yaradan, vermesin keder
Çalarız söyleriz, sazlar bi güzel
Ali Rıza’m derki, kırk altı köyle
Güzeller güzeli, yöremiz böyle
Günü gün ederiz, seve sevile
Bekleriz dost gelsin, yollar bi güzel
Saygılarımla..
Ali Rıza UĞURLU
11 Mayıs 2015 18:41 | İsa Köü Mahallesi
KENEN EVREN’’E DEVLET TÖRENİ HE //
Doğrumu, neymiş yasalar onu ön görüyormuş..
Sayın yasa yapıcıları, siz ‘’anayasa ve yasaları işinize geldiği gibi tümünün anasını belleyip istediğiniz
şekilde değiştirme yetkiniz var ve kullanıyorsunuz da, o zalim için mi yasa yapıp ‘’alıp bir çukura atmadan,
bir de ‘’devlet adamı idi deyip devlet mezarlığına koyacaksınız.. Devlet mezarlığına ‘’devletine ve insanlarına laik olduğu hizmet sunmuş ölülerin defnedilmesi gerekir diye biliniyor.. İhanet içinde, zorla işkal edip katliam ve işkencelerle (insan asmak için elinin titremediğini öğünerek diyebilen, yürekler yakan birine de, nasıl devlet adamı idi denebiliyor ise..
Onun yaptıkları alenidir, sayıp sıralamaya gerek yok..
Tabii ki, bu memleketin çatı örgütü devletinin imkanlarını kullananlar ‘’insanlarına huzur ve barış için hizmet sunmuş birilerinin ‘’dirisine ve ölüsüne de, laik olduğu saygınlık gösterilmelidir elbette ki.‘’katil bozguncu,
bölücü, sömürü yalakalığı ile, gelip giden ve ölenlere de ‘’hak ettiği şekilde gereken ne ise o yapılmalıdır, diye düşünüyoruz..
Saygılarımla..
Ali Rıza UĞURLU
08 Mayıs 2015 15:38 | Malatya
HUY DA KALMADI //
Öyle bir zaman ki, aklım dağıldı
Dilde yazık bitti, vay da kalmadı
Sülale dağıldı, dünü yitirdik
Emmi dayı hısım, soy da kalmadı
Bilen dinlenmiyor, söz hasır oldu
Nasihat vasiat, naz kusur oldu
Doğruya takıldı, dil nasır oldu
Sualı sormaya, şey de kalmadı
Nerde o günlerin, yiğidi merdi
Yalanı ayıplar, doğruyu derdi
İlme kafa yorduk, hayrı kim gördü
Ele güne hatır, say da kalmadı
Doğanın kirine, boğulur olduk
Senettir bonodur, soyulur olduk
Arı gibi balı, sağılır olduk
İnsana yakışır, huy da kalmadı
Birilerin sade, resmi duvarda
Vefalar bekledik, yıllarda ay da
Neden Ali Rza´mın, gözü yadlarda
Şehirler götürdü, köy de kalmadı
Saygılarımla..
Öyle bir zaman ki, aklım dağıldı
Dilde yazık bitti, vay da kalmadı
Sülale dağıldı, dünü yitirdik
Emmi dayı hısım, soy da kalmadı
Bilen dinlenmiyor, söz hasır oldu
Nasihat vasiat, naz kusur oldu
Doğruya takıldı, dil nasır oldu
Sualı sormaya, şey de kalmadı
Nerde o günlerin, yiğidi merdi
Yalanı ayıplar, doğruyu derdi
İlme kafa yorduk, hayrı kim gördü
Ele güne hatır, say da kalmadı
Doğanın kirine, boğulur olduk
Senettir bonodur, soyulur olduk
Arı gibi balı, sağılır olduk
İnsana yakışır, huy da kalmadı
Birilerin sade, resmi duvarda
Vefalar bekledik, yıllarda ay da
Neden Ali Rza´mın, gözü yadlarda
Şehirler götürdü, köy de kalmadı
Saygılarımla..
Ali Rıza UĞURLU
30 Nisan 2015 03:01 | Malatya
1. MAYIS DÜNYA EMEKÇİLERİNİN DAYANIŞMA VE MÜCADELE GÜNÜDÜR//
Dünya emekçileri ‘’keyfiyeti ve köleliği red ederek, çalışma koşullarını insancıllaştırmak için 1886 da başlattıkları iş bırakma eylemiyle ‘’zor ve zorbalıkları da aşarak, bu günün adını bayram koyup kabul ettirmişlerdir.. Huzur içinde kutlamaları da en yasal ve doğal haklarıdır..
Emekçiler emeğin kazanımı olan Bu günü ‘’1.Mayıs ı’’ Dünya çalışma örgütü ‘’Ulo’’nun da yasalaştırıp ilan ettiği gibi, istedikleri yer ve zamanı resmi makamlara sadece bildirmekle yükümlüdürler.. Nere de kutlayıp kullanacakları hakkında ‘’izin ve talimat yerine, onları ‘’eylemlerinde ve bayramlarında, korunmaları iktidarların asıl görevlerinden olsa gerek..
İnsan haklarından sık sık da söz edildiği ‘’asrımızda, emeğe karşı zor ve dayatmaların ‘’sömürü ve ona doymayan sermayeye yalakalık olarak düşünülmektedir..
Emekçilerimiz dünyayla dayanışmada artık rahat bırakılsınlar istiyoruz..
Saygılarımla..
Dünya emekçileri ‘’keyfiyeti ve köleliği red ederek, çalışma koşullarını insancıllaştırmak için 1886 da başlattıkları iş bırakma eylemiyle ‘’zor ve zorbalıkları da aşarak, bu günün adını bayram koyup kabul ettirmişlerdir.. Huzur içinde kutlamaları da en yasal ve doğal haklarıdır..
Emekçiler emeğin kazanımı olan Bu günü ‘’1.Mayıs ı’’ Dünya çalışma örgütü ‘’Ulo’’nun da yasalaştırıp ilan ettiği gibi, istedikleri yer ve zamanı resmi makamlara sadece bildirmekle yükümlüdürler.. Nere de kutlayıp kullanacakları hakkında ‘’izin ve talimat yerine, onları ‘’eylemlerinde ve bayramlarında, korunmaları iktidarların asıl görevlerinden olsa gerek..
İnsan haklarından sık sık da söz edildiği ‘’asrımızda, emeğe karşı zor ve dayatmaların ‘’sömürü ve ona doymayan sermayeye yalakalık olarak düşünülmektedir..
Emekçilerimiz dünyayla dayanışmada artık rahat bırakılsınlar istiyoruz..
Saygılarımla..
487
Ziyaretçi defteri kaydı